''Döktüğüm yaşları bağışlıyorum. Acıları ve aldatmaları bağışlıyorum. İhanetleri ve yalanları bağışlıyorum. İftiraları ve ahlâksızları bağışlıyorum. Nefreti ve zulmü bağışlıyorum.Yüreğimi yakan darbeleri bağışlıyorum. Yıkılan hayalleri bağışlıyorum.Ölen umutları bağışlıyorum. Sevgisizliği ve kıskançlığı bağışlıyorum.Umursamazlığı ve kötü zihniyeti bağışlıyorum.Haklılık uğruna haksızlık edenleri bağışlıyorum.Öfkeyi ve şiddeti bağışlıyorum. İhmalkârlığı ve unutkanlığı bağışlıyorum.Bütün kötülükleriyle dünyayı bağışlıyorum.''(alıntıdır.)

Sevmek;su gibi hava gibi bir ihtiyaç.



0 yorum
''Yetişkin olmak.'' ile ''Yetiş-kin demek.'' arasında çok ince bir çizgi var ve o çizgiyi aşmamak elde değil.

Ben ''Yetiş-kin'' dememek için ''Yetişkin'' olmamayı tercih ediyorum.

Çünkü ''Yetişkin olmak'' gücün yetmediği yerde kini çağırmaktı imdada..

Kızgınlığa,öfkeye,nefrete ''yetiş'' diye bağırmaktı aslında..

Yaşım oldu 21 ama ben hala bir yetişkin olamadım.

Çaresiz kaldığımda hiç bir zaman kötü duygulara güç diye tutunmadım.

Hep sevgiyi savundum,bazen karşılıksız kalsa bile..

Neden hep çok sevenler kaybediyor bilmiyorum ama içinde sevgiyi barındırdığı için kaybetmek bile güzel bazen..

Varsın bir parça kaybınız olsun bu hayatta,siz yinede sevin herşeyi,herkesi..

Sevmek güzel şey.



0 yorum:

Yorum Gönder

newer post older post