''Döktüğüm yaşları bağışlıyorum. Acıları ve aldatmaları bağışlıyorum. İhanetleri ve yalanları bağışlıyorum. İftiraları ve ahlâksızları bağışlıyorum. Nefreti ve zulmü bağışlıyorum.Yüreğimi yakan darbeleri bağışlıyorum. Yıkılan hayalleri bağışlıyorum.Ölen umutları bağışlıyorum. Sevgisizliği ve kıskançlığı bağışlıyorum.Umursamazlığı ve kötü zihniyeti bağışlıyorum.Haklılık uğruna haksızlık edenleri bağışlıyorum.Öfkeyi ve şiddeti bağışlıyorum. İhmalkârlığı ve unutkanlığı bağışlıyorum.Bütün kötülükleriyle dünyayı bağışlıyorum.''(alıntıdır.)

Bir Kadın Bir Erkek...



0 yorum
Niye öldürdüm onları?

Onlar beni niye öldürdüler?

Neden hayatlarımıza,içlerinde yaralı bir ölü taşıyan yabancılar olarak devam etmek zorunda kaldık?

Onları benden beni onlardan alan neydi?

İki yabancıdan,hangisinin nerede bitip hangisinin nerede başladığı anlaşılamayan tek bir varlık yaratıp ,tek bir

 varlığı parçalayıp ondan iki kederli çıkartan korkunç büyünün büyücüsü kimdi?

Tanrı bir anlığına yeryüzüne eğilip usulca üfleyerek hafızamızı silseydi ve biz yaşanmış herşeyi unutarak,iki 

yabancı gibi yeniden karşılaşsak ne olurdu?

Birbirimize aldırmadan geçermiydik?

Yaşadıklarımızı bir daha yaşamak için birbirimize doğru bir daha yürür müydük?


Tuhaf maceralar var hayatta.

Asla cevabını bulamayacağımızı sandığımız  sorulara,

 cevaplar bulmamıza yardım eden tuhaf maceralar.

Ahmet Altan 

0 yorum:

Yorum Gönder

newer post older post