Seni bir başkası bu kadar çok sevmeyecek...
Biliyorsun öyle değil mi diğer yarım?
Yolların hep bir boşluğa çıkıyor.
Sonu hep belirsizlik.
Belirsizlik çok zor inan.
Ben her şeye rağmen ''hiç bir şey için geç değil'' derken sana..
Sen içimdeki bütün umutları öldürdün dün gece ''her şey için geç'' diyerek..
Söylenecek onca sözüm saklı kaldı yine içimde,artık benim bile bilemediğim bir yerlerde.
Ama içimde öylesine çoksun ki.
Sadece gelmeni istiyorum ağrılı geçen her gecenin sabahında.
Nefes almak istiyorum.
Seni bir kez daha kaybettim belki de..
Belki de böylesi hayırlıdır?
Ben de kendimi biraz da böyle avuturum diğer yarım.
Avutabilir miyim sahi?
...
Bir hikayesi var gözlerimdeki yorgunluğun.
Bir gidişin hikayesi...
Yorgunluklarımı biriktiriyorum onlarda.
Saklıyorum her birini göz bebeklerimde.
Sen bilme...
Ama ben en çok hayatının herhangi bir zaman diliminde olabilmek için uğraştığım zamanlarda yoruldum.
Sen bilme...
Ama ben en çok beni sevebilme ihtimalinin peşinden koştuğum zamanlarda yoruldum.
Yoruldum sevgili...
Dinlenmek istiyorum.
Vazgeçiyorum senden.
İyileşmeye gidiyorum ben.
Belki birgün,gözlerim yine yeniden eskisi gibi baktığı zaman,
yolum düşer kalbine...
Uğrarım belki nasılsın diye bakmaya...
Korkma...
Giderken sevgimi almıyorum yanıma.
O hep seninle.
Ben hiç bir şey düşünmek istemiyorum şu sıralar.
Bu yüzden iyi bakın birbirinize,
aklım sizde kalmasın...
İnsanın zalimliğine ağaçlarla kuşlar, böceklerle otlar, hayvanlarla taşlar değil, ancak insan karşı koyabilirdi.
Dönüp dolaşıp insanda başlıyordu her şey, dönüp dolaşıp insanda bitiyordu.
Gerisi boştu…
Yani insanın karışmadığı her şey bir masaldı…
Ben Bir Gürgen Dalıyım.(s. 51)
Ben, birlikte kıyıya sürüklediğimiz kayıktan
saflığımı ve sabrımı aldım tek
kalanları kumsala göm sen de
yaz boyunca
nasılsa her keder eksilir
kendini doldurarak
sardunyalarla konuşarak çoğalttım
aramızdaki ayrılığı
sayarak çoğalttığım günleri tamamladım
kirpiklerimin arasına çektiğim tülde
yağmur durdu ve şimdi kış bitiyor
oysa kimse yokmuş dışarda
içim dışıma vuruyor
sardunyalara su vermekle unutamadığımız
şeymiş aşk:
alnından bir günaydın gibi düşürdüğüm sabah,
sağ yanımda unuttuğun keder.
Birhan KESKİN
İhtiyacımız olan sadece huzur.........
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
Nazım Hikmet RAN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)